Dijital teknolojilerin gelişmesiyle artış gösteren sanal kumar ve bahis bağımlılığı, son dönemlerde aralarında ünlülerin de bulunduğu yasa dışı bahse teşvik iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tekrar gündeme geldi.
Günümüzün en büyük sorunlarından biri haline gelmeye başlayan sanal kumar bağımlılığına ilişkin psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, AA muhabirine, kumar bağımlılığının globalde gittikçe büyüyen bir halk sağlığı problemi olduğunu anlattı.
“Problemli kumar” ya da “problemli kumar bağımlılığı” dendiğinde kişinin kumar oynama ile birden fazla olumsuz sonuca maruz kalmasından bahsettiklerini belirten Dilbaz, maddi problemler, fiziksel veya psikolojik sağlık, ilişkilerin bozulması, iş ve eğitimiyle ilgili bazı sorunlar eşlik ediyorsa bunun “problemli kumar oynama” olduğunu söyledi.
Kumar bağımlılığına ilişkin Türkiye’ye ait verinin olmadığını dile getiren Dilbaz, dünyadaki verilere göre gençlerde problemli kumar oynamanın yüzde 0,2 ila 12 arasında değiştiğini, erişkinlerde ise kumar yaygınlığı, patolojik ya da problemli kumar oynamanın yaklaşık yüzde 1,5 civarında, yüzde 2,5 civarında bir grubun da orta derecede risk altında olduğunu kaydetti.
Dilbaz, özellikle son yollarda online kumarın yaygınlaşmasıyla kumar oynama yaygınlığında artış başladığına dikkati çekerek, şu verileri paylaştı:
“Yüzde 2’ler, 2,5’lardan söz ederken, online kumar oynama oranının erişkinlerde yüzde 3 ila 11 arasında olduğunu, yaklaşık yüzde 25 ila yüzde 60’nın da problemli kumar oynadıklarını söyleyebiliriz. ABD’nin dışında herhangi bir ülkedeki yaygınlığa dair bir çalışma olmamakla birlikte 68 ülkenin sonuçları bir araya getirildiğinde özellikle kumar datalarına baktığımızda son 12 ay içinde en az bir kez kumar oynama erişkinlerde yüzde 46, ergenlerde ise yaklaşık yüzde 18 civarında. Bunların yaklaşık yüzde 80’i kumar oynama davranışının şu an için kumara yasal olarak izin verilen gruplarda ama online kumar için baktığımızda ise maalesef herhangi bir yasağın olmadığı, her geçen gün de daha fazla yaygınlaşan bir problem olarak karşımıza gelmekte.”
“Genetik ve çevre gibi bazı faktörler kumar bağımlılığı riskini artırabilir”
Problemli kumar bağımlılığının yaş, sosyal, ekonomik, kültürel ve eğitim düzeyi ayırt etmediğini belirten Dilbaz, özellikle genetik ve çevre gibi bazı faktörler kumar bağımlılığı riskini artırabileceğine işaret etti.
Prof. Dr. Dilbaz, şöyle devam etti:
“Çocuklar ve ergenler gibi bazı yaş gruplarında riskin daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. 10’lu yaşlarda olanların daha fazla kumar problemi geliştirme riskinin olduğunu çalışmalar söylüyor. Bazı bireyler genç yaşta kumara başlarlarsa erişkin hale geldiklerinde daha fazla kumar bağımlılığı geliştirme riski yüksek. Neden gençlerde ya da çocuklarda görüyoruz? Çabuk, hızlı para kazanma, zengin olma, yani çok fazla emek vermek istememe gibi bu tür haza yönelik davranışların ergenlerde ve gençlerde daha fazla olduğu görülmekte. Biyolojik olarak baktığımızda ön beyin yani prefrontal korteks yeterince gelişmediği için fren mekanizması çalışmıyor. Bu nedenle de yaptığı bir davranışın yanlış, riskli olabileceği ya da kendisine zarar verebileceği durumla karşı karşıya geldiğinde frene basamadığı için diğer bağımlılıklarda olduğu gibi bunda da gençler ve çocuklar daha fazla risk altındalar.”
“Sanal kumarda en önemli risk faktörü oyunun hızı”
Dilbaz, problemli kumar oynamanın maddi ve başka sonuçları olan duygusal ve ruhsal bir problem olduğunu, kumar borcu ödense bile yaşamının birçok alanını etkileyen diğer sıkıntıların devam edeceğini dile getirdi.
Kasino ya da iddia tarzı oyunların “kişinin problemli kumar” davranışını ya da “kumar bağımlısı” olmasını birebir sağlamayacağını ancak ileride bu davranışının bağımlılık haline gelmesi için bir seçenek ortaya sunduğunu belirten Dilbaz, “Özellikle genetik, kişilik özellikleri ya da ruhsal olarak böyle bir bağımlılık oluşturmaya yatkınsanız -ki gençlerde böyle- o zaman elinizin altında her an oynayabileceğiniz, bir düğmeyle ulaşabileceğiniz online kumar maalesef ileride riskli kumar davranışı ya da kumar bağımlısı olmanızı sağlayabilir. Kumar bağımlılığının ana nedeni kişinin kumarı kontrol edememesi olduğundan herhangi bir kumar, problemli kumar ya da bağımlılık haline gelebilir. Bazı raporlara baktığımızda en önemli risk faktörü oyunun hızıdır. Ne kadar hızlı sonuç alınıyorsa onun kumara bağımlılık yapma riski o kadar daha fazla yüksektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Kumar bağımlılarının yüzde 90’ında eşlik eden bir ruhsal sorun olduğuna işaret eden Dilbaz, özellikle alkol kullanım bozukluğu eşlik eden kumar oyuncularında normal popülasyona göre 23 kez daha fazla kumar bağımlılığı, yine kumar bağımlılarında bağımlı olmayanlara göre intihar riskinin yaklaşık 20 kat daha fazla, grup oyunlarında ise bağımlılık gelişiminin 2 kat daha fazla olduğunu aktardı.
Önleme yöntemleri tedaviden daha önemli
Prof. Dr. Dilbaz, hastaların tedavi için başvurduklarında genellikle patlama döneminde olduklarını, böyle bir hastayla karşılaştıklarında kumar risk tarama indeksini de içeren çok kapsamlı bir değerlendirme yaptıklarını anlattı.
Kumar bağımlılığında yatarak tedavi oranının daha düşük olduğunu, daha çok ayaktan tedavi, bireysel terapi, grup terapisi, aile tedavisi, aile grup terapisi, kendine yardım grupları ya da ilaç tedavisi uyguladıklarını dile getiren Dilbaz, “Tedavinin ilk aşamasına arındırma ya da detoksifikasyon diyoruz. Sonra da sürdürüm tedavisi var. Özellikle kumar oynama isteğini durduramama, eşlik eden bir psikiyatrik hastalığı, intihar riski varsa, kişi kumar oynadığı ortamdan bir türlü izole olamıyorsa, kumara karşı yoğun bir istek varsa ve bununla baş edemiyorsa, o zaman yatarak tedavinin uygun olduğunu söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Dilbaz, bağımlılıkta önleme yöntemlerinin tedaviden daha önemli olduğunun altını çizerek, şu önerilerde bulundu:
“Akıllı telefon, mail, sosyal medya gibi tetikleyicilere karşı önlem alınması gerekir. Buradan mesaj gelmesi, kişinin tekrar istek duyup bu kontrolü kaybetmesine yol açabilir. Tedavide bir süre akıllı telefon kullanmamalarını öneriyoruz. Özellikle kumar videoları izlememe, kumar gruplarından çıkma, hatta daha çok bahis ve iddia oynuyorsa, spor karşılaşmalarını izlememesini, kumar oynayabilecekleri yere bir süre gitmemesini, kumar oynayan kişilerden uzak durmasını, bilgisayarında ve akıllı telefonundaki uygulamaları silmesini istiyoruz. Bağımlılıkta tedavideki en önemli nokta kişinin bu platformlara, kumar araçlarına ulaşmasını bir biçimde engellemek.”
“Ebeveynlerin kumar ve iddia gibi oyunlar oynamayarak gençlere örnek olması gerekiyor”
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, kumar bağımlılığının dijital teknolojilerin gelişmesi ve pandemi ile giderek artış gösteren bir bağımlılık olduğunu vurguladı.
Noyan, bahis, iddia, sanal bahis, sanal iddia, at yarışları, borsa, kripto, kumarhanelerde oynanan çeşitli ışıklı oyunlar, son zamanlarda sosyal medyada çok sık karşılaşılan şeker ve dede gibi oyunların kumar bağımlılığının içine dahil olduğunu söyledi.
Teknolojinin ve internetin yaygınlaşmasıyla kumar oynama davranışının arttığına dikkati çeken Noyan, meraktan dolayı girilen bir oyunun kişinin beynindeki ödül merkezini bozarak çok kolay bir şekilde bağımlılığa sebep olabildiğini kaydetti.
Prof. Dr. Noyan, kumar oynamanın altında yatan faktörlere değinerek, “Gençler neden kumar oynuyor? İlk olarak çabuk para kazanma dürtüleri var. Hızlı bir şekilde yükselmek ve hayatın içerisine karışmak istiyorlar. Sosyal medya ve diğer mecralardan başkalarının ne yaptığını takip edip, kendileri de aynı noktaya gelmek için kumar ya da bahis gibi oyunlara yöneliyorlar.” dedi.
Ebeveynlere, gençleri sanal kumar ve bahis bağımlılığından korumak için önerilerde bulunan Noyan, şunları kaydetti:
“Bize başvuran yetişkin hastaların, çocukluk döneminde mutlaka bir iddia bayisine gitmiş ve bu tür oyunlarla tanışmış olduklarını görüyoruz. Bazen ebeveynlerinin kuponlarını yatırmak, bazen arkadaşlarıyla oynamak için gittiklerini söyleyenler var. Yetişkinler olarak bizlerin, çocuk ve ergenlerin bu tarz oyunlarla tanışmalarını engellememiz gerekiyor. Ebeveynlerin kumar ve iddia gibi oyunlar oynamayarak gençlere örnek olması gerekiyor. Aksi halde günümüzdeki en büyük salgınlardan biri olan kumar bağımlılığı giderek artacak ve gençler ile ilgili başka sorunlarla karşılaşacağız.”
Ailelerin yaptığı en büyük yanlışın, kumar borçlarını hemen kapatmak olduğunu, borçlar kapanınca kişinin tekrar oynamaya başladığını belirten Noyan, ailelerin bağımlılığı olan yakınlarına ekonomik yönden değil, tedaviye başlaması için destek olması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA